Şeytanları ağlatmaya geldik. Nereden başlayalım?
Ufak detaylar
Her bölümde, Limbo'ya hapsolmuş ruhlar ve açılmayı bekleyen kilitli kapılar bulunuyor. Bunlarla uğraşmak zorunda değilsiniz, ama yaptığınızda hem tecrübe, hem de para kazanıyorsunuz. Genelde kuytu noktalarda bulunan ruhlara hamle yaptığınızda, bir süre sonra serbest kalıyorlar. Kilitli kapılar için ise, önce anahtarı bulmanız gerekiyor. Bulup da içeri girdiğinizde, size belirli bir süre veriliyor ve saldıran tüm düşmanları öldürmeniz isteniyor mesela. Bu tip bölümleri tekrar tekrar oynayarak daha fazla para kazanabiliyorsunuz.
Etkileyici bölümler
Oyunda Epic Games'in Unreal 3 motorunun modifiye bir versiyonu kullanılmış. Özellikle ana karakterlerin tasarımları güzel olmuş. Çevreye baktığımızda ince detaylar konusunda pek çalışma yok, ancak bunun üzerinde durulduğunu düşünmüyorum. Yapımcılar, bölüm tasarımlarında harika bir çizgi izlemiş. Oyundaki gerçek şehrin tasarımı fena değil, ama Limbo'ya geçiş yapınca, hele zihinde yolculuk yaptığımızda gördüklerimiz gerçekten çok etkileyici. Su altında ters dönmüş bir şehirde hareket etmek harikaydı. Şeytanların geldiğini haber verircesine binaların sallanarak şekil değiştirmesi, sokaklardaki ışık ve varillerin garip hallere bürünmesi görülmeye değer. Gerçek zamanlı çevre değişimleri gayet hoş olmuş.
Sonuç
Sonuca gelecek olursam, son yıllarda oynadığım en iyi Devil May Cry oyunu olmuş DmC. Dövüş mekaniğinden bölüm tasarımlarına, akıcı hikaye yapısından karakterlerine kadar her şey çok güzel. Bitmek bilmeyen aksiyon, müzikler ve gelişim sistemi, bir an olsun boş durmanıza imkan vermiyor. Ha kötü tarafı nedir derseniz, kamera açılarının bazen zıvanadan çıktığı bir gerçek. Hele bir boss kapışmasındaysanız ve böyle bir şey başınıza geliyorsa, sinirinizi bozabiliyor. Bunun dışında eksi bir tarafına denk gelmedim.
Aksiyon hack n slash severlerin, özellikle Devil May Cry serisi takipçilerinin kaçırmaması gereken bir oyun! Tebrikler Ninja Theory.