Sony'nin NXT serisi telefonlarının üst seviye elemanlarından Xperia P, tatil incelememizin konuğu oluyor.
Ekran tipi: LED
Ekran çözünürlüğü: 540 x 960 piksel
İşletim sistemi: Android 2.3 (ICS'ye geçecek)
İşlemci: 1 GHz Cortex A9 çift çekirdek
RAM: 1 GB
Grafik işlemci: Mali-400
Dahili hafıza: 16 GB
Kamera: 8 megapiksel, 1080p video
Batarya: 1305 mAh
Ağırlık: 120 gram
Yüksek performanstan ziyade kullanılabilirlik ve tasarım odaklı telefonlarıyla pek sevdiğimiz Sony, NXT serisi telefonlarıyla gözlerin üzerine çevrilmesini sağlamıştı. Bu seriden incelediğim ilk telefon Xperia S de, elimden düşürmekte zorlandığım telefonlar arasında yerini almış durumda.
Bugünkü konuğumuz Xperia P, "Xperia S'in bir küçüğü" olarak adlandırılabilecek bir cihaz. Zira gerek boyut, gerek özellikler olarak Xperia S'ten kırpılmış olmasına karşılık, tasarım olarak hemen hemen aynı görünüme sahip. Xperia P'nin öncelikle tasarımından bahsedelim.
Metal kaplama telefon
Xperia P, ailenin diğer üyelerinden metal kaplama olmasıyla dikkat çekiyor. Oldukça sağlam olan bu malzeme, çizilmelere ve kirlenmelere karşı da son derece dayanıklı. Ayrıca ürün üzerinde sadece bir kapak bulunması da farklılaştıran özelliklerinden. Sim kartı, sol tarafta yer alan minik kapağı açarak takmamız gerekiyor. Sony'nin hemen hemen tüm telefonlarında bulunan HDMI ile şarj ve dosya aktarım işlemleri için kullanılan USB portu da sol üst tarafa konumlandırılmış. Sony bu portları açık bırakarak kolayca erişilmesini sağlamış. Kapaklı portlar, Xperia S'teki rahatsız etmesi mümkün olan az sayıda bileşenden biriydi.
Sağ tarafta kilit (aynı zamanda güç) tuşu, ses açma - kısma tuşu ve kamera deklanşörü sıralanmış durumda. En tepede ise hoparlör bulunuyor. Kilit tuşunun sağ tarafta yer alması büyük avantaj. Zira işaret parmağını telefonun arkasından dolandırıp en tepeye kadar çıkarmaya çalışmak, hiç hoşuma gitmiyor. Bu noktada beni düşündüren şey, Sony'nin neden büyük telefonlarda yukarı yerleştirirken daha ufak boyuttaki telefonlarda yana yerleştirdiği... Hatırlarsanız Xperia Arc S'in de kilit tuşu tepedeydi fakat Xperia Neo'da yandaydı. Neyse. Telefon bu haliyle son derece ergonomik, çok rahat bir şekilde elime oturduğunu söyleyebilirim.
Alt tarafta yer alan saydam şerit, Xperia P'de daha parlak ve berrak olmasıyla dikkat çekiyor. İlk etapta bunun neden olduğunu sorgularken, birkaç saniye sonra dokunmatik tuşların direk şerit üzerine yerleştirilmiş olduğunu anladım. Bu kısmın berrak olması, telefonun daha da hoş görünmesini sağlıyor.
Telefonun arka tarafı ise son derece sade tasarlanmış. Eğimli yapı, harika malzemenin de etkisiyle karizmanın tavan yapmasına sebep oluyor. Şahsen "şu zamana kadar gördüğüm en güzel telefon telefon" ünvanını Xperia S'ten alıp, Xperia P'ye vermeye karar verdim.
Sen hala Android 2.3...
Xperia P, elime geldiğinde Android 2.3 işletim sistemine sahipti. Gerçi hoş, bu yazıyı yazarken de herhangi bir güncelleme almış değil. Xperia S'e henüz gelen ICS, Xperia P'ye maalesef gelememiş. Tabii yeni işletim sisteminin yakınlarda gelecek olması, telefonun belli başlı sıkıntılarının olmasına sebep oluyor. Bunlardan en dikkatimi çekeni, büyük fotoğrafları kırptıktan sonra kaydedilen kırpılmış fotoğrafın çözünürlüğün oransız bir şekilde düşmesi oldu. Ayrıca -belki de aynı sebepten dolayı- masaüstüne kendi albümünüzden bir resim koymaya kalktığınızda da kalitesi bir görüntü ile karşılaşıyorsunuz.
Telefon, bunun gibi ufak tefek yazılımsal sorunlar içeriyor. Ama diğer taraftan sadelik abidesi TimeScape arayüzü de, kullanıcılara son derece rahat bir kullanım vaat ediyor. ICS'nin Xperia P'ye yakın bir zamanda gelecek olmasıyla da, bahsi geçen tüm problemlerin aşılacağına inanıyorum.
Xperia'nın TimeScape arayüzünün en farklılaşan özelliği sadelik olsa da, NFC'nin etkin bir biçimde kullanabiliyor olması da dikkat çekiyor. Telefonun NFC desteği, Akıllı Etiketler adındaki minik aparatlarla destekleniyor. Bu aparatlara telefonunuzu yaklaştırdığınızda, ayarladığınız özellikler anında çalıştırılıyor. Mesela ofis masasında bulunan bir Akıllı Etiket ile telefonun sesini kısıp, müziği açabiliyoruz. Bunun gibi pek çok özelliği kombine ederek, telefonu iş yerinde ayrı, arabada ayrı, evde ayrı özelliklere geçişini sağlayabiliyoruz. Basit ama eğlenceli diyebilirim.
Orta seviye donanım
Telefonun 4 inç boyutundaki ekranı, 540 x 960 piksel çözünürlük sunabiliyor. HD çözünürlük sunan telefonların yanında biraz geri planda kalıyor gibi görünse de, 4 inçe sığdırıldığı için pikseller görünmüyor. 275 ppi piksel yoğunluğa sahip olan Xperia P, Sony'nin Bravia Engine desteğinin üzerine farklı bir ekran yapısıyla da harika görüntü kalitesi sağlıyor. Normalde kırmızı, yeşil ve mavi renklerdeki piksel süzgeçlerine direk olarak beyaz rengi ekleyerek Sony, arka plan ışığının daha etkin kullanılmasını sağlamış. Bunun sonucunda hem daha başarılı bir beyaz renk, hem de daha düşük bir güç tüketimi sağlanıyor. Tamamen açık bir havada öğle saatlerinde bile ekranı çok net bir şekilde görüp, okuyabildiğimi belirtmeden geçmeyim.
Üzerinde Cortex A9 tabanlı 1 GHz'lik çift çekirdekli bir işlemci barındıran Xperia P, GPU olarak ise Mali-400'ü kullanıyor. Bu ikilinin yanında yer alan 1 GB RAM ile telefon, ortalama bir performans sunuyor. Menülerde yavaşlık söz konusu olmasa da, nadiren hafif kırılmalar yaşanabiliyor. Tabii bu durum, ICS'nin getirdiği %20'lere varan performans artışıyla aşılacaktır, telefon daha iyi bir performans sunacaktır.
Dahili 16 GB hafızaya sahip olan Xperia P, tıpkı Xperia S'teki gibi microSD yuvasına sahip olmayan bir model. Eğer telefonda yüzlerce fotoğraf saklayan, aynı anda birkaç tane film izleyen ve oyunları tıkıştıran biriyseniz, hafıza yetmeyebilir. Tabii mantıklı kullanıldığında herhangi bir soruna sebep olmuyor.
8 megapiksellik kamerası, Sony'nin Exmor R sensörü sayesinde oldukça iyi bir görüntü kalitesi sunabiliyor. Bildiğiniz gibi Exmor R, özellikle düşük ışıkta çok daha iyi görüntü yakalanmasını mümkün kılıyor. LED flaşa sahip olan bu kamera, 1080p 30 fps video kaydı da yapabiliyor. Ön tarafta yer alan kamera ise VGA kalitesinde görüntü yakalayabiliyor.
1305 mAh gücünde bir bataryaya sahip olan telefon, bu batarya ile bir günün üzerinde kullanılabiliyor. Eğer benim gibi telefonu sürekli yoğun bir biçimde kullanıyor olsanız dahi, akşamı görmeniz mümkün. Tabii Sony'nin telefonlarındaki en büyük artı olan aşırı hızlı şarj olma durumu, Xperia P'de de mevcut. "Şu saçımı başımı yapana kadar şarja takayım" diye bırakıp, 20 dakika sonra geri döndüğümde neredeyse %50'sinin şarj olduğunu görebiliyorum. Bu da şarj bitmesi gerilimini azaltıyor.
Ayrıca internette 2400 mAh gücünde alternatif bataryalar da satılıyor. Ne kadar sağlıklı olacağını kestiremesem de, bu kadar güçlü bir batarya ile 2 gün çok rahat kullanılabileceğini söyleyebilirim.
Sonuç olarak...
Yazılımsal anlamda çok da güçlü bir durumda olmayan Xperia P, ICS'nin çıkışıyla beraber son derece kıvamda bir telefon olacaktır. Tasarım açısından çok başarılı olan bu telefon, sağlamlığıyla da göz dolduruyor (tatilde test ettim, onayladım). Telefondaki tek sorun, Xperia S ile arasında oldukça az bir fiyat farkının bulunuyor olması. 32 GB'lik Xperia S 1600 lira iken, 16 GB'lik Xperia P'nin 1400 lira olması açıkçası biraz mantıksız geldi bana. Siz ne dersiniz?
+ Ergonomi çok iyi
+ Ekran en yoğun ışık altında bile net görünüyor
+ Batarya ömrü iyi
+ Timescape arayüzü başarılı
+ Oldukça sağlam
- Hala ICS yok
- Xperia S ile arasındaki fiyat farkı çok az
- Yazılımsal ufak tefek hatalar